Sancak Romanını Eğitimle Süslemeli
Taka Gazetesinin patronu Ahmet Sancak yıllardır Almanya’da yaşıyor. Gurbeti çok iyi bilir. Yokluğunu da varlığını da yaşamış bir insan.. Yaşadıklarını bir Roman ile noktalandırmak istiyor. Sancak, Sürmene Belediye başkanı Rahmi Üstün’ü makamında ziyaret ederek yazmakta olduğu Romanını Sürmene’de tamamlayacağını söylüyor. Yayla komşusu Sürmene Belediye Başkanı Rahmi Üstün ile olan dostluklarını anılarında keyifle okuyacağız..
Köprübaşı ilçesi her ne kadar Sürmene’den ilçe olarak ayrılsa da 50 yaş grubunun üzerindeki herkesin kimliğine doğrum yeri Sürmene yazar. Sürmene’de romanını tamamlayacak olan Ahmet Sancak’tan kalıcı bir eser bekliyoruz. Bir yurt, Bir öğretmen evi.. Yada bir okul.. Ne dersiniz hoş olmaz mı? Bu romanın finaline bir eğitim yuvası yakışır!
Vali Bey Lütfen Köylere Bir Çıkınız..
Trabzon Valisi Abdi Celil Öz bir dizi ziyaretlerde bulundu. Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü, MTA, DMO ve Tarım Müdürlüğünü ziyaret ederek yüksel tarımsal ürünlerle ile katkı sağlaması gerektiğini söyledi..
Çok güzel ve doğru tespit.. Önemli olan doğru cümleleri pratiğe dökmektir.. Uygulamaktır..
Hadi Güneydoğuda terör var diye köyler boşaltılıyor. Karadeniz’de Trabzon’da ne var? Köylerde insan yok. Bir taşımalı eğitim tutturuldu, köyler boşaltıldı.. Boşalan köylerde hayvancılık bitti.
Süt verecek İnek, keçi ve koyun yok.. Yılan ve fareyi yiyecek kedi yok.. Çakalı, domuzu korkutacak, kovalayacak köpek yok.. Yumurtlayacak tavuk yok. Göçü tersine çevirmek lazım. İnsanları, yaşadıkları yerde rahat ettirmek lazım. Devlet gerekirse hayvanını verecek daha ileri gidip kömür yerine, kumanya yerine ineğini, gerekirse samanını verecek.. Tarımı ve hayvancılığı teşvik edecek.. Bir sürü süt fabrikası var.. Sayın Vali, sütün nereden geldiğini bir sorun lütfen...
Köylere göç tersine dönmediği sürece ne şehir rahatlar ne de tarımsal ve hayvansal besinlerde artış olur..
Ruslara Yapılanı, Araplara Yapmayın.!
Son yıllarda Karadeniz ve özellikle Trabzon turizminde Arapların payı oldukça arttı. Özal döneminde açılan Sarp Kapısı ile bölge insanı her açıdan önemli gelir elde etti.. Otellerden tutun, bütün esnaf ihya oldu. Ama komşuya edilen eziyet kısa sürede bölgeden kaçmalarını sağladı. Altın yumurtlayan tavuk kesildi. Rusya kapısının bedelini ödeyen Karadeniz halkı için yeni bir umut doğdu.. Doğa, deniz cazibesi bu kez Arapların dikkatini çekti. Adamlar akın akın geliyor. Araplar 9 ayda 292 milyon dolar para bırakmış. Araplar turist olmaktan çok bölgede kalmayı da kafasına koymuş olmalı ki ev, arazi almaya başladı.. Trabzon’un bir çok ilçesinde arazi satın alıp ev yapıyorlar.
Uzungöl’ün hali ortada.. Türkler adeta orada misafir.. Yakında Arapgöl diye isim konursa hiç şaşırmayın. İşin özü Arap Turizmi bir altın bilezik! Sarp Kapısı örneğinde olduğu gibi “yolma” yerine makul kazanma düşüncesi ile hareket etmekte fayda var.. Sevgi ve saygı çerçevesi içerisinde ağırlayıp yaklaşalım. Yoksa Rusları aradığımız gibi onları da çok ararız..
Fikri Usta Kendini Belediye Başkanı Sanıyor.!
Sürmene eski belediye başkanı Fikri Usta görevi bıraktığının farkında değil.. Fikri Usta giderayak kavşağa adını verdi.. Gerekçe hazır: “Biz değil meclis karar verdi..” Şimdiyse Fikri Usta adının kalktığını duyunca ”kimin neresine battı” diye çıkış yapar. İyi de meclisin verdiği kararı yine meclis kaldırıyorsa gocunmaya gerek yok.
Dedik ya , Fikri bey belediye başkanlığını bıraktığının farkında değil.. İş hanı satılacak Fikri bey’i sıkıntı basmış.. İyide Fikri bey “borçsuz bıraktım” dediğin belediyenin borcunu bir de açıklasan ya.. Eski para ile 20 trilyona yakın borç var. Siz görevdeyken yaptıklarınızın hangisini halka sordunuz da, görevi bırakınca hesap sormaya kalkıyorsunuz.. Yasal olmayan yerleri, yeşil alanları nasıl verdiğinizi bilmeyen yok. İlçede ailelerin oturacağı yer yok.. Lütfen şu ilçeden elinizi çekin artık.. Siz artık belediye başkanı değilsiniz, seçim çoktan bitti!