Bitnel Tetikçisi Olduğu Sistemin Kurbanı

Sistem her zaman kendini korumak için kurbanlar üretir.
Deniz Ateş Bitnel onlardan biriydi.
Gelecek vadeden, MHK'nın gözbebeği olarak çıktığı maçı malulen emekli olarak tamamladı. 
Bitnel'i bu ruh haline sokan kokuşmuş sistem ise tetikçisine sahip çıkmadı. Bitnel tetikçiliğini yaptığı sistemin kurbanı oldu.

Bu aslında Türk Futbolunun dramıdır. 
Sistemin sırtlanları leş yiyiciliğine devam ediyor.
Trabzonspor ise belki de ilk defa 'haklı isyan, ahlaklı isyan, bataklık kurutulacak' söylemleriyle doğru hedefe tek vücut olarak yürümeye başladı. 
Doğru hedefe yürüyen kitlenin başında yıllardır her türlü haksızlığa maruz kalmış bir camianın bizzat başkanının olması da sonuç alma noktasında ümit verici.
Üstelik artık Anadolu'nun da sesi çıkmaya başladı. 
Bir şeyler değişebilir..
Tabi mesele bu kadar basit değil. Türkiye'de futbolun statükosu benzerlerine oranla çok daha çetin cevizdir.

Eğer bir devrimden söz edilecekse, bundan sonra atılacak her adımın Salih Dursun'un kırmızı kartından bir tık daha yükse dozda olması gerekir.
Adaleti, temiz ve ahlaklı oyunu isteyen kitlenin sesi hiç bu kadar gür çıkmamıştı.
İyi bir 'Usta' bu işi başarır. Atılacak her adımda arkasındaki kitle daha da kalabalıklaşır. 
Gelinen noktada önümüzde iki seçenek beliriyor Türk Futbolu için.
Ya kurtulacak ve biz ülkede adaletin tecellisinden bahsedecek, temiz futboldan nasipleneceğiz. Ya da yok olacak ki bu kadar geniş kitlenin futbolu terk edişi hiç de sessiz sedasız olamayacak!
Üçüncü bir yolu yok...