Ülkemizdeki siyasi problemlerin ve kutuplaşan toplumun en büyük sebebi,siyasi geleceklerini tehlikeye sokmak istemeyen veya mevcut sistemdeki düzenlerinden rahatsızlık duymayan iktidar ve muhalefet TARAFTARLARININ, kendi partilerinin olumsuz icraatlarını görmezden gelmeleri ve hatta bir adım ileri giderek yanlışlarını da doğruymuş gibi savunmalarından kaynaklanmaktadır.
Hadi siyaseti anladık ama spordaki bu kutuplaşma ve takımdan ziyade kişilerin taraftarı olanlara ne demeliyiz? Yani doğruya doğru demek Trabzonspor camiasında neden bu kadar zor oluyor? Sayın Hacıosmanoğlununda yönetimde yaptığı doğru işler varken, bunları da yanlış diye lanse etmek Trabzonspor’a zarar vermeye teşebbüstür. Ancak kendisininde kabul ettiği hatalarını, doğru gibi savunan dalkavuk zihniyetli insanlara ne demeli? Bu dalkavukların hesabı Trabzonspor olabilir mi? Yani Trabzonspor kulübünün menfaatleri kişiden kişiye değişim gösterdiği bu zamanda, bizler eleştiri ve önerilerimizi yazarken,dile getirirken, arkadaş ve dostlarımızın kırılabileceğini düşünerek mi hareket edeceğiz, yoksa kendimizce gördüğümüz doğruları, yanlışları mı yazacağız? Herkesin fikirlerine saygı duyuyorum ve fikirlerime de saygı gösterilmesini rica ediyorum.
Başakşehir deplasmanında aldığımız 1 puanın son dakikalarda gelmesi, acaba sıkıntılar yeniden mi başlıyor düşüncesini bir hafta daha öteledi. Maalesef kötü futbolumuz maçın hakeminin de kötü yönetimi ile 1 puana sevinmemize sebep oldu. Takımın zamana ihtiyacı var sözüne ekstra kredi tanındı. Ama şunu açıkça ifade etmekte fayda var, Şampiyonluğa kenetlendiğimiz ve bu doğrultuda harcanan paralar ile kimse bize sabır masalları anlatmasın. Özellikle şike sürecinden beri hor görülen, stadyumlarda ve sosyal hayatta bir çok baskıya maruz kalan Trabzonspor taraftarlarının sabrı taşmak üzeredir. Bu psikolojinin bir örneğini, son maçta sahaya giren taraftarımızda görmüş olduk. Asla tasvip etmediğim bu olayda, sabırların daha fazla zorlanmasının getireceği sıkıntılara dikkatinizi çekmiş olayım.
Sayın başkanımız Hacıosmanoğlunun ‘’ARTIK TARAFTARIMIZA DURUN DEMEYECEĞİM’’ sözünü de doğru bulmuyorum. Bu taraftara bir çağrımıdır, yoksa Tff veya Mhk ya bir uyarımıdır? Bu nedir anlamış değilim. 1 milyon kişi ile İstanbul da yürüyüş yapacağız diyen başkanımızın, spor hukuku yönünden alınacak sonucu mu kalmadı da topu taraftarlara atıyor? Bir başka skandal olay ise, şike sürecinde ve mahkeme tutanaklarından bihaber olan yöneticimizin, şerefli Trabzonspor atkısını asla olmaması gereken bir kişinin boynuna asmasıydı. Bizler yerde Trabzonspor arması görsek üç kere öper alnımıza koyarız. Sayın Üstünsalihin bizleri anlaması için, şanlı Trabzonspor tarihini okumasınıda istemiyorum sadece son 3 yılda yaşadıklarımızı araştırsın veya hukuk kurulumuzdan bilgi alsın yeter.
Son olarak, Başakşehir maçında da taraftarlarımızı mağdur eden Passoligi kınıyor ve yöneticilerimizinde sayın Ali Uzunay gibi taraftarlarının haklarını savunmasını rica ediyorum.