Dünyanın birçok ülkesinde gıda katkı maddesi olarak kullanılan E441 kodlu jelatinin yüzde 80’inin domuzdan üretildiği ortaya çıktı. Fransız medyasında yer alan haberlere göre, her yıl yüz binlerce ton üretilen bu jelatin, Avrupa'da birçok gıda ürünününde kulanılıyor.
Üretilen tonlarca jelatin, sofralara bazen pasta üzerindeki kremde, şekerde, sütlü tatlılarda hatta bazen de ekmekte kullanılarak girdi. Birçok gıdada kullanılan E441’in çoğunluğunun domuz olduğunu duyuran Fransa'da yayın yapan LCI televizyonu, Avrupa'da milyonlarca insanın farkında bile olmadan domuz tükettiğine dikkat çekti.
Avrupalılar için domuz tüketmek problem olmasa da E441 kodlu jelatinden binlerce ton ithal eden Türkiye gibi Müslüman ülkelerde bu çok büyük bir sorun teşkil ediyor.
Domuzdan jelatin çok kolay üretiliyor
Batılı ülkelerde jelâtin üretiminde genelde domuz ve helâl tarzda kesilmemiş sığır derisi kullanılıyor. Gıdalarda katkı maddesi olarak kullanılan jelâtinin ana hammadde kaynağı ise domuz derisi.
Elde edilme safhasında ekstraksiyon öncesi, ön işlemlerin kısa sürede tamamlanması ve oluşan atık suyun asgari seviyede olması, domuz derisinin kullanılmasını cazip kılıyor. Ayrıca domuz derisinden jelâtinin elde edilmesi, bir hayli ucuz. Bu da domuzdan üretimin tercih edilmesine neden oluyor.
Fransa medyasında yer verilen haber üzerine Avrupa Jelatin Üreticileri (GME) de Avrupa genelinde üretilen E441’lerin yüzde 80’inin domuz derisinden üretildiğini kabul etti. GME jelatin üretiminde sadece yüzde 15’lik bir oranda sığır derisinin kullanıldığını, geriye kalan yüzde 5’lik orandaki jelatinin de domuz, kümes hayvanları ve sığır kemiklerinden üretildiğini açıkladı.
Türkiye 5 bin ton jelatin ithal ediyor
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES) verilerine göre Türkiye yılda yaklaşık 5 bin ton jelatin ithal ediyor. Bazı ülkeler Müslüman ülkelere jelatin ihraç edebilmek için sözde 'helal' belgeleri düzenleyebiliyorlar.
Uzmanlara göre kalitesiz ve ucuz lokum, çikolata ve şekerleme türlerinin çoğunda ucuz olduğu için Avrupa'dan ithal jelatin kullanılıyor.
Bundan dolayı şeker alırken domuz ve türevi içerdiği için üzerinde E441 veya jelatin veya gelatin yazan ürünlere karşı çok ihtiyatlı olunmalı. Satın alınan üründe domuz kullanılıp kullanılmadığını belirlemek ise oldukça zor.
Çünkü içindekiler bölümünde eğer kullanılmışsa ‘jelatin’ yazısını eklemek mecburi.
Ancak jelatinin neden üretildiğini açıklamak mecburi değil. Onun için birçok firma bu konuda müşteriye hiçbir bilgi vermiyor. Sadece E441 yazıyorlar. Ayrıca satın alınan bazı ürünlerde jelatin ifadesi yerine de sadece E441 sayısı ekleniyor.
200 bin ton jelatin Müslüman ülkelere
Dünya genelinde yılda yaklaşık 400 bin ton üretilen jelâtinin 200 bin tona yakını Müslümanlar tarafından tüketilmektedir. Büyük oranda domuzdan üretilen jelatinin dünya piyasalarında kilogram fiyatı takriben 4–6 dolar.
Türkiye ise jelâtin ithalatı için her yıl yaklaşık 35 milyon dolar harcama yapıyor. Kaynağı sebebiyle büyük tartışmalara sebep olan ve şüpheyle yaklaşılan jelatini Türkiye’de 2011’den beri iki yerli firma da üretmeye başladı.
Fakat gıda üreticilerinin çoğu ucuz diye mahiyeti meçhul ithal jelatini kullanmayı tercih ettiği biliniyor.
Jelatin hangi ürünlerde kullanıyor?
Ürünlerde jelleştirme, koyulaştırma, sırlama ve kapsülleme maddesi olarak, jelâtin yaygın bir kullanım sahasına sahip.
Pek çok pasta ürününde, yoğurtta, dondurmacılıkta, eritilmiş peynir ve kaşar üretiminde, margarinde, salam, sucuk sosis, jambon gibi et ürünlerinde, şekerlemelerde, reçel, marmelat, helva, pekmez ve tahin gibi gıdalarda, fındık ve fıstık ezmelerinde, meyve sularında, sakızlarda, ilâç endüstrisinde, kapsül, film ve tablet yapımında, kan verme ürünlerinde, krem, losyon, şampuan, parfüm gibi cilt ve kozmetik ürünlerinde, hayvan yemlerinde, fotoğrafçılıkta ve karbonlu kağıt yapımında jelâtin kullanılmaktadır.
Yenimesaj.com.tr